Teknolojik aletler ( Cep telefonları, I- phone, I-pad,,TV,elektronik oyunlar ) ve internetin çocukların eğitiminde büyük yararları olduğu kadar, duygusal ve fiziksel zararlarının da olabileceği bilinmektedir. Pek çok aile bu konuda sıkıntı yaşamakta, bazen de çaresiz kalarak yasaklamalara yönelmektedirler.
Amerikan ve Kanada Pediatri Dernekleri teknolojik aletlerle 0 – 2 yaş arasındaki çocukların hiç temas etmemesi gerektiğini belirtirken , 3 -5 yaş arasındaki çocuklar için bu süreyi 1 saat, 6- 18 yaş arasındaki çocuklar içinse 2 saat olarak sınırlandırmaktadır.
Bazı ülkelerde yapılmış araştırmaların sonuçlarına gore olumsuz etkilerini şu şekilde sıralayabiliriz.
Fiziksel etkiler:
Doğrudan sağlıklarını tehdit eden problemlerin başında, özellikle gelişmekte olan çocukları etkileyebilecek görme,duruş ve iskelet, radyasyon alımı ,hareket eksikliğinden kaynaklanan problemler olarak özetlenebilir.
Özellikle ilk 2 yaş, beynin üçkatına çıktığı en hızlı gelişme dönemidir ki bu dönem 21 yaşına kadar devam eder. Çevre uyaranlarının etkisi altındadır. Bu aletlerle aşırı etkileşimin dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğüne yol açabileceği gösterilmiştir.
Hareket kısıtlılığı nedeniyle çocukların fiziksel büyümeleri olumsuz yönde etkilenmektedir. Yine aynı nedenle obezite sıklığı çocuklarda giderek artmaktadır.
Çocuklar, bu aletleri daha çok yatak odalarında kullandıklarından uyku kaliteleri bozulmakta, bu durum fiziksel gelişimlerini de etkilemektedir.
Psikolojik etkiler:
Zamanının çoğunu teknolojik aletlerle geçiren çocuklarda bir sure sonra ‘’Teknolojik bağımlılık ‘’ oluşabilmektedir. Bu konuda bazı çocuklar daha duyarlı olabilir. Bilgisayarda giderek daha fazla zaman harcama, içe kapanma, toplumsal yaşamdan kaçınan,tekrarlayıcı beden hareketleri yapma,engellenildiğinde aşırı sinirlenme tehlike işaretleri olarak sıralanabilir.
Bu grup çocuklarda depresyon, otizim, bipolar hastalıklar, dikkat eksikliği gibi psikolojik hastalıklar da görülmektedir.
Sosyal etkiler:
Özellikle içe dönük kişiliği olan çocuklarda sanal ilişkiler, gerçek sosyal ilişkilere tercih edilebilmekte, erişkin yaşta toplumda iletişim kurmakta güçlükle karşılaşabileceklerdir.
Davranışlara etkisi:
Teknolojik hızla, gerçek hayat arasındaki hız uyumsuzluğu çocukların davranışlarına da yansımaktadır. Çocukların birbirlerine empati yapma, hoşgörü ve tolerans, çözüm üretme gibi becerilerinin gelişmesine engel olabilmekte, agresif bir kişilik yapısına sahip olabilmektedirler.
Çocuklarımızın , teknolojik aletleri zarar görmeden kullanımı için anne – babaların davranışları neler olmalıdır ?
Aileler teknolojik gelişimler, çocuklarının nelerle ilgilendikleri hakkında bilgi sahibi olmalıdırlar. Bu durum, çocuklarda aileleriyle ilgili güven yaratır, iletişim kurmayı kolaylaştırır, ailelerin denetim ve gözetimini kolaylaştırır.
Yaşa uygun kurallar belirlenmeli, bunların uygulanması sırasında tutarlı, ortak bir davranış modeli sergilenmeldir. Çocuklar için rol model de oluşturduğumuz için tabletlerin kendi hayatımızda ne kadar yer aldığını da gözden geçirmeliyiz.
Çocuklar, sanal ortamdaki tehlikeler, şifreler, güvenli internet kullanımıyla ilgili tekrar tekrar bilgilendirilmelidir.
Kullanılan bilgisayar , çocuğun yatak odasında değil, ortak bir alanda durmalıdır. Kullanım sırasında , sonrasında gözlenebilmelidir. Şiddet içeren oyunlar yerine gelişimini destekleyen oyunları tercih etmesi sağlanmalıdır.
Çocuğumuzu teknolojiden tamamen uzak tutmak da sağlıklı ve gerçekçi bir davranış şekli değildir. Kurallar çerçevesinde, kontrolümüz altında , ona doğru rol model olarak ilerlemek daha doğru olacaktır. Bununla beraber sanal hayattaki hiçbir paylaşımın gerçek hayattaki aile ve arkadaş ilişkilerinin yerine geçemeyeceği de unutulmamalıdır.